Prp (Platelet Rich Plasma), yüz ve göz çevresinde son derece iddialı bir anti-aging uygulamasıdır. Plateletten zengin plazma (PRP), son on yıldır cilt gençleştirme amaçlı bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Trombositler, düşük invazivlik, yüksek iyileşme, kolay bulunabilirlik ve büyüme faktörlerinin bolluğu nedeniyle hücrelerin, dokuların yenilenmesi için tercih edilmektedir.
PRP, yara iyileşmesini, damarlanmayı ve doku yenilenmesini destekleyen bir büyüme faktörü kokteyli olarak kabul edilir.
PRP’nin tedavi edici etkisi kandaki trombositlerde bulunan büyüme faktörlerinden kaynaklanır. Vücudumuzdaki trombositler kanın pıhtılaşmasını sağlarken yanı zamanda büyümeye yardımcı iyileştirici proteinler salgılarlar.
PRP’nin trombosit kaynaklı büyüme faktörü (PDGF), vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) ve dönüştürücü büyüme faktörü beta (TGFβ) gibi yaklaşık 578 farklı protein tipine sahip olduğunu göstermiştir.
Bu proteinler ve büyüme faktörleri kök hücreleri uyarabilir ve hücresel çoğalmayı, farklılaşmayı ve yenilenmeyi geliştirebilir, dolayısıyla cilt gençleşmesine ve hyaluronik asit üretimine yol açabilir.
Bu proteinler aynı zamanda kemik, kıkırdak, tendon, bağ ve sinir dokularının hızlı bir şekilde iyileşip yenilenmesini sağlamaktadır.
Yüz bölgesi PRP uygulamalarında kolajen üretimini tetiklemeyi ve sonrasında büyüme faktörlerinin yenileme etkisini harekete geçirmeyi sağlayan PRP, cildin daha parlak olmasını sağlayarak, canlanmış ve genç görünmesini sağlar.
PRP Kimlere Yapılır?
PRP kadın erkek cilt gençleşmesi, leke tedavisi, yara izi ve akne tedavisi, sarkmaların toparlanması gibi pek çok sebeple tedavi arayışında olan kişilere tek başına veya başka bir tedavi ile kombine olarak yapılabilir.
PRP’nin cilt gençleştirme, akne izleri, göz çevresi gençleştirme için bir tedavi yöntemidir ve lazer ve dermaroller gibi ablatif uygulamalar ile kombinasyon tedavisi olarak yapılabilir.
Erken yaşlanma belirtileri gösteren genç hastalarda doğal bir tedavi seçeneği olarak dokularda iyileşme sağlar.
PRP, sivilce izlerinde iyileşme sağlar. PRP, iğneleme ve subsizyon ile birleştirildiğinde ciddi akne izlerinde bile etkili bir tedavi olabilir. PRP, doku, pigmentasyon ve yüzeysel kırışıklıklar açısından göz çevresinin geçici, orta düzeyde iyileştirilmesi için mükemmel bir yöntemdir.
Kişinin yaşı arttıkça doku yenilenme yeteneğinin giderek azalırken, büyüme faktörlerinin de azaldığı ve fibroblastların kolajen üretme yeteneğinin azaldığını göstermiştir.
Bu nedenle gençlerde fibroblastların PRP tedavisine iyi yanıt verdiğini görülmüştür. Ayrıca yaş arttıkça doku yenilenme yeteneği zayıflar ve hücre büyüme faktörünün etkileri azalır, bu da PRP etkisinin yaş ilerledikçe azalmasına neden olur.
Bu nedenle genç hastalarda PRP daha iyi bir yöntem olabilir.
PRP, genç hastalarda dokuyu, canlılığı ve erken yaşlanma belirtilerini iyileştirmek için etkili mükemmel bir tedavi yöntemidir.
PRP Kimlere Yapılmaz?
PRP Kimlere Yapılmaz?
PRP bir trombosit ayrıştırması ile yapılan tedavi olduğundan aşağıdaki sorunları içeren kişilere yapılması önerilmez:
- Trombosit Disfonksiyon sendromu,
- Trombositopeni,
- Kan değerlerinde dengesizlik,
- Yakın zamanda ateş veya başka hastalık öyküsü olan hastalar.
- Enfeksiyon ve gerçekçi olmayan beklentileri olan hastalar yer alır.
Ayrıca ağır sigara içenler, uyuşturucu veya alkol kullanıcıları, kronik karaciğer hastalıkları olan hastalar, ciddi metabolik veya sistemik bozukluklar, özellikle kan kanser hastaları, düşük hemoglobin veya trombosit sayısı düşük olan hastalara prp yapılmaz.
Ayrıca düzenli olarak anti enflamatuar kullanan, günde 20 mg’dan fazla kortizon kullanan ve kan sulandırıcı kullanan kişilere PRP önerilmez.
PRP Ne İşe Yarar?
Günümüz dünyasında sıkı, genç bir cilde sahip olmak önemlidir ve önemi her geçen gün artmaktadır. Yüzde yaşlanma belirtileri kırışıklıklar, büyük gözenekler, lekeler ve sarkmadır.
Bunlara derinin tüm katmanlarındaki değişiklikler, deri altı yağ kaybı, yağ yastıkçıklarının aşağı doğru yer değiştirmesi, sebum ve melanin üretiminin artması ve kemik yapısındaki değişikliklerden kaynaklanır. Cilt yaşlanması birçok faktörden etkilenir.
Kişinin kendine ait büyüme faktörlerinin bir karışımı olan PRP, hastalara sunulan tedavi yöntemleri arasında üst sıralarda yer almaktadır.
Cilt yaşlandıkça genetik ve çevresel faktörler hücre dışı matriks proteinlerinde değişikliklere, bağ dokusunda dejenerasyona ve hyaluronik asitte azalmaya neden olur.
Derideki fibroblastların aktivasyonu ve hücre dışı matriksin yeniden şekillenmesini, yaşlanan cildin gençleşmesini sağlar.
PRP, biyolojik faktörlerin salgılanmasını ve birçok hücre türünün çoğalmasını ve farklılaşmasını düzenleyebilir. PRP, kolajen yenilenmesini ve damar oluşumunu teşvik eder, pigmentleri azaltır ve ayrıca yüz gençleşmesini destekler.
PRP, cilt ve boyun gençleştirmede giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bilimsel çalışmaların çoğu, cilt renginde ve dokusunda iyileşme ve sıkılaştırma (lifting etkisi) daha iyi olduğunu, bunun da kırışıklık derinliğini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermiştir.
PRP’nin deri elastikiyetini, hyaluronik asit sentezini ve kolajen üretimini artırarak pürüzsüz ve daha sıkı bir cilde yol açmaktadır. Hyaluronik asit cildin nemlenmesini iyileştirerek hacmini ve cildin canlılığını artırır.
PRP Nasıl Yapılır?
Trombositten zengin plazma anlamına gelen PRP uygulamasında, kişinin kendi kanı tüplere alınır.
PRP tedavisine kişinin kanı alınarak başlar. Alınan kan numunesinin miktarı PRP işleminin nereye/ ne kadar uygulanacağına bağlıdır.
Örneğin, kafa derisi için uygulanacak PRP işlemi için 20 mm. Kan gerekir.
Kişiden alınan kan santrifüj içine yerleştirilir. Bu işlem, çok hızlı bir şekilde döner ve kanın mikrofiltrasyon işlemiyle bileşenlerinin ayrılmasına neden olan bir makinenin içinde gerçekleşir. Bu işlemle trombosit ve platelet hücrelerinden zengin plazma elde edilir.
Trombosit ayırma işlemi yaklaşık 15 dakika sürmektedir. Kanın ayrışma işlemi tamamlandıktan sonra bu plazma alınır ve cilde, saç köklerine veya tedavi amaçlı istenen bölgeye enjeksiyon için kullanıma hazır hale gelir.
PRP uygulamasıyla saç dokusu beslenir ve gelişmeye başlar. Yıpranan saç folikülleri onarılarak sağlıklı bir hale gelir.
Saçların kalınlaşmasını ve güçlenmesini de sağlayan bu yöntem saç derisinin iyileştirmede, saç büyümesini teşvik etmede, saç dökülmelerine karşı saç köklerini korumada başarılı bir uygulamadır.
Trombositin vücuttaki ana işlevi kanın pıhtılaşmasını sağlamak olup içerisinde Grown Factor yani büyüme faktörü bulunur. Aynı zamanda içerisinde çok fazla miktarda iyileştirici ve koruyucu özel maddeler de bulunur
. Trombositten zengin plazma olan PRP vücutta yoğun iyileştirici etkisinden dolayı ilaç gibi etki gösterir.
Tendon ve kıkırdak yapılarını uyarmakta ve zedelenme ve yaralanma gibi durumlarda bu bölgelerin iyileşmesini hızlandırmaktadır. PRP tedavisi, yavaş ama uzun soluklu bir tedavi sağlamaktadır.
Özellikle tendon yırtıklarının büyümesini engellemektedir ve vücudun tamir mekanizması üzerinde etkili bir özelliğe sahiptir. Tendon romatizmaları, omuz eklemi kireçlenmeleri, sıkışma sendromunda da PRP’ nin iyileştirici özelliğinden faydalanılır.
PRP tedavisi için uygulanma ortalama 15 günde bir yani ayda iki defa olmak üzere uygulanır. Toplamda PRP tedavi süreci 6-8 seans olarak planlanır ve uygulama süresi 3 ile 4 hafta arasında değişmektedir. Daha sonrasında yılda bir tekrarlanan PRP kürleriyle tedaviyi desteklemek gerekebilir.
PRP uygulamasının herhangi bir yaş sınırı yoktur, aynı zamanda kişinin kendi kanı kullanıldığı için alerji riski taşımıyor. Bununla beraber yapılan PRP işlemleri hastane koşullarında tek kullanımlık ve steril malzemeler kullanılarak yapıldığı için enfeksiyon riski de bulunmuyor.
PRP uygulamasında cilde aktarılan fibroblastlar, hedeflenen bölgeyi tamir etmeye başlar. PRP uygulaması sadece anti aging için değil, göz altı morluklarının azalmasında, yara izlerinin iyileştirilmesinde, saç dökülmesinde ve çökük bölgelerin dolgunlaştırılmasında da kullanılır.
Uygulamanın etkisi hızlıca başlar ve 6-12 ay boyunca ciltte düzenli bir düzelme görülür. Sonuç olarak kırışıkların azaldığı, parlak ve canlı bir cildin ortaya çıktığı görülür. Bu düzelme etkisi bir yıl boyunca kalıcıdır.
PRP Enjeksiyonunun Etkisi Nedir?
Yapılan araştırmalarda PRP tedavisinin yapıldığı bölgeye göre farklı etkileri vardır. Yapıldığı bölgede etkileri şu şekilde gözlemlenmiştir:
- Saç dökülmesi, saç büyümesini desteklemek ve saç dökülmesini önlemek için kafa derisine PRP enjekte edilir. Kişinin kendi kanından elde edilen PRP saç dökülmesinin yaşandığı yere enjekte edilerek, içeriğinde bulunan büyüme hormonu ve proteinler sayesinde saç dökülmesi olan bölgede hücrelerin yenilenmesini sağlar. PRP enjeksiyonları, 2014 yılındaki araştırmalara göre, erkek tipi kellik olarak da bilinen androjenik alopesinin tedavisinde etkilidir. Mezoterapi uygulamalarında maske olarak kullanımı da doku iyileşmesini ve saç köklerini besleme özelliğini içerdiği için kullanılmaktadır.
- PRP enjeksiyonları aynı zamanda tendon yaralanmalarını da tedaviyi destekler. Tendonlar, kasları kemiğe bağlayan bantlardır. PRP uygulaması ayak bileğinde oluşan aşil tendomu yaralarında, kronik tendon sorunlarında, dizdeki tendon ağrılarında kullanılabilir. Akut yaralanmalar da PRP tedavi alanlarının başında geliyor. Kasılan hamstring kasları, dizde oluşan burkulmalar gibi akut spor problemleri PRP enjeksiyonu ile hızlıca çözülebilir.
- PRP dermatolojide de yoğun olarak kullanılır. Özellikle ciltteki kırışıklık oluşumları, sivilce, leke ve yara izlerinin tedavisinde, cilt çatlaklarını iyileştirmede ve doku tedavisinde iyileştirici etkisinden dolayı kullanılmaktadır. PRP tedavisinden sonra kırışıklıklarda, çatlak izlerinde ve cilt sarkmalarında azalma görülür. Lazer uygulamalarıyla beraber kullanımda tedavi süresini destekleyici ve hızlandırıcı özelliğe sahiptir.
PRP Tedavisi Öncesi Hazırlık Aşaması
PRP tedavisine hazırlanmanın birkaç yolu vardır. Eğer PRP kişinin deri içine uygulanacaksa öncelikle bu bölgeye uyuşturucu etkili bir krem uygulanması ve sonrasında uyuşukluk etkisi içi n yaklaşık 25-30 dakika beklemek gerekir.
Kafa derisine PRP işlemi yapılacağı zaman hastayı işlemden yarım saat öncesinden kliniğimize davet ederiz.
Kafa derisi dışındaki bölgelere lokal anestezik solüsyon PRP enjeksiyonlarının içine karıştırılır. İşlem sırasında ağrı hissetmezsiniz.
PRP Tedavisi Fiyatları
PRP hazırlanırken kullanılan farklı markalarda kitler vardır ve bu kitlerin trombosit ayrıştırma kapasiteleri ve aktivasyon süreçleri farklıdır. PRP kit marka fiyatları ve enjeksiyonu uygulayan doktorun tecrübesi fiyatlarda değişkenliklere sebep olur.
PRP Etkisi Ne Zaman Belli Olur?
‘’Gençlik Aşısı’’ diye de adlandırılan PRP yani Platelet Rich Plasma tedavisi bir hücre tedavisidir. PRP tedavisiyle bir bakıma hücre yenileme işlemi yapılmaktadır.
PRP ile platelet bakımından zengin bir plazma elde edilmektedir. Bu plazma yaşlanma sürecini yavaşlatma özelliğine de sahip olan bu yöntem ile cildinizdeki kırışıklıklar giderilmektedir.
Derinin mat ve kuru görünümü, yapılan işlem ile beraber düzelmekte, cilt yenilenmektedir.
PRP’nin etkisi ilk seanslardan itibaren belli olur. PRP enjekte edilen bölümde hücreler aktifleşir ve doku yenilenmesi sağlanır. Cildin elastik yapısında artış gözlemlenir.
PRP Ne Kadar Aralıklarla Yapılmalı?
Saç dökülmesi tedavisinde ve cilt yenileme uygulamalarında etkin bir şekilde kullanılan PRP uygulanması oldukça kolay bir uygulamadır.
Kişinin kendi kanından elde edilen bir plazmanın cilt altına enjekte edilmesi işlemidir. Uygulamada kullanılan bu plaza platelet denilen kan hücreleri bakımından oldukça zengindir, bu hücreler cilt altına uygulandığından uygulama alanı ve çevresinde cildin onarılmasını ve yenilenmesini sağlar.
PRP uygulamasına ciltte yeterli bir düzelme görülebilmesi için 3-4 hafta aralıklarla yaklaşık olarak 6-8 seans kadar devam edilmelidir. Sonucun kalıcı olması için de yaklaşık olarak yılda bir defa yenilenmelidir.
PRP uygulaması tamamlandıktan sonra ciltte gözle görülür bir iyileşme sağlanır, kişi genç ve canlı görünür. Saç dökülmesi sorunu için bu sayfadan detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Gözaltı Morluğunu PRP Yapılır Mı?
Gözaltı morlukları kişilere her daim sağlıksız ve yorgun bir hava katar. Genetik faktörler, yetersiz beslenme, yaşlanma gibi nedenler bir araya geldiğinde göz altındaki morluklar kaçınılmaz olabiliyor. Sizi olduğunuzdan daha yaşlı gösteren bu durumdan kök hücre yöntemiyle kurtulabilirsiniz.
PRP yani kök hücre tedavisi kendi kanınızın işlem görmesiyle meydana gelir. Kendi kanınızın kullanıldığı bu uygulama oldukça güvenlidir, alerji riski neredeyse yoktur. Göz altı morluğundan kurtulmak, kırışıkları silmek ve göz çevresine dolgunluk kazandırmak için PRP yöntemi etkili olabilir.
PRP ile Göz Çevresi Tedavi Edilir Mi?
PRP içerisinde bulunan büyüme faktörleri göz çevresinde ki problemler üzerinde etkili olabilir. Özellikle ciltteki yenileyici etkisi ile aşağıdaki sorunların tedavisini destekler:
- Göz altındaki koyu halkalar
- Koyu renkli göz altı boşlukları
- Göz altı ince çizgiler, kırışıklıklar ve zayıf doku
- Göz altı kırışıklıkları, esneklik ve sıkılık kaybı
- Göz altı torbaları
Gözaltı Morluğuna PRP Etkili Mi?
PRP, kök hücre tedavisi anlamında gelir. Kök hücre tedavisi cildi onarır, gençleştirir. Cilt sorunlarında kullanılan en doğal yöntemlerden biri PRP tedavisidir.
Göz çevresinde PRP tedavisi olumlu sonuçlar yaratır. Kişinin kolundan alınan kanın özel yöntemlerden geçirildikten sonra platelet hücrelerinden zengin bir seruma dönüştürülür. PRP tedavisinde platelet hücrelerinin miktarı arttırılarak yoğun miktarda büyüme faktörü ortaya çıkarılır.
PRP serumu, özel iğnelerle göz altına uygulanır. Göz altı morluklarının tedavisinde 3 PRP seansı önerilir. Tedavi her 2-4 haftada bir önerilir. 3 seans sonrasında göz altında daha aydınlık ve genç bir görünüm fark edeceksiniz.
PRP tedavisi sadece göz altı morluklarını tedavi etmekle kalmaz, göz altına sanki doğal bir dolgunluk kazandırır, göz altındaki torba görünümünü azaltır, göz çevresini sıkılaştırır ve kırışıkları azaltır.
Göz Çevresinde PRP Uygulaması Etkili Mi?
PRPnin, göz çevresine uygulanması büyüme faktörleri ile cildini canlandırır ve onarır. PRP’nin gençleştirme ve onarma etkisi kalıcıdır.
Bu nedenle yaşlanma sürecinin devam etmesiyle birlikte altı ayda bir veya yılda bir 2 seans göz çevresi PRP uygulaması yaptırmak bu bölgedeki yaşlanmayı yavaşlatır. Diğer göz çevresi tedavileri için; https://www.drleylaarvas.com/goz-cevresi-estetigi
Anti Aging İçin PRP Yapılır Mı?
PRP uygulaması yani Platelet Rich Plasma, bir tür kendi kanından elde edilen büyüme faktörü tedavisidir. PRP enjekte edilen bölgedeki kök hücreler aktifleşerek dokuların yenilenmesini sağlarlar.
Anti aging amaçlı PRP tedavilerinde dermal tabakada fibroblast yapımı arttırılır. Böylece artan fibroplast aktivitesi kolajen ve elastin sentezlenmesini uyarır.
PRP’de doku arasındaki madde yapımı artar, yaraların iyileşme süreci kısalır. Kişilerde hızlıca yenilenme süreci başlar. Prp uygulaması gençleştirmek istediğiniz her bölgeye uygulanabilir.
Hücresel bir tedavi yöntemi olan PRP, hücrelerin çalışmasını teşvik eder ve ihtiyacı olan malzemeleri sağlar. Bu yöntem sayesinde büyüme faktörlerinin çalışması tetiklenir böylece kişide daha genç bir cilt yapısı ortaya çıkar.
PRP tedavisinin yeterliliği kişinin yaşına, yaşlılık etkilerine, cilt kalitesine göre değişir.
PRP Riskli Midir?
PRP düşük riskli ve güvenli bir tedavidir. En sık görülen yan etkiler arasında enjeksiyon sırasında ağrı, kızarıklık, ödem ve morarma yer alır.
İşlemin hasta açısından konforlu hale getirilmesi için topikal anestezi, buz uygulaması ve vibratörler kullanılabilir.
PRP nin güvenliği kanıtlanmıştır ancak sonuçların uzun ömürlülüğü hala tartışmalıdır.
KAYNAKLAR
- Platelet-Rich Plasma in Aesthetics
Soni Nanda, Kavish Chauhan, Vinma Shetty, Shuken Dashore, Satish Bhatia
Indian Dermatol Online J. 2021 Nov; 12(Suppl 1): S41–S54. Published online 2021 Nov 25. doi: 10.4103/idoj.idoj_290_21 - Progress in the Use of Platelet-rich Plasma in Aesthetic and Medical Dermatology
Mao-Ying Lin, Chrang-Shi Lin, Sindy Hu, Wen-Hung Chung
J Clin Aesthet Dermatol. 2020 Aug; 13(8): 28–35. Published online 2020 Aug 1. - Can platelet-rich plasma be used for skin rejuvenation? Evaluation of effects of plate-let-rich plasma on human dermal fibroblast. Kim DH, Je YJ, Kim CD et al. Ann Dermatol. 2011;23(4):424–431.